HaybedenKelam
15 Mayıs 2022 Pazar
Kendime Tekrar Not
4 Mayıs 2022 Çarşamba
500 Soruda Iyi Ortalama
Haybeden Kelam defterine uzun zaman sonra yazmak icap ettiyse..
Demek ki değerdir kelimelere dökmeye...
Yazalım bakalım harbiden haybeden olmaya bir hikaye
Yaşadığını nasıl hatırlarsın?.
Ne zaman ölürsün?
Gözlerinin içine aşkla bakılırsa hatırlarsın.
Merak etmeyi bıraktığında ölürsün.
Sen böyle bir kelimen ile gözümün bebeğini titretir bir hissiyat vuku bulduğu için buna sebep sen olduğun için teşekkür ederim.
Her anı, her zerresi çok güzeldi.
Tum söylenmemiş cümleler sana.
Seni seviyorum.
Yaşamak güzel şey! Yasa Gönlünce! Nice nice
Yaşamak güzel şey doğrusu
üstelik hava da güzelse
hele gücün kuvvetin yerindeyse
elin ekmek tutmuşsa bir de
hele tertemizse gönlün
hele kar gibiyse alnın
yani kendinden korkmuyorsan
kimseden korkmuyorsan dünyada
iyi günler bekliyorsan hele
iyi günlere inanıyorsan
üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey,
Çok güzel şey doğrusu!
Bir gün bir yerde kim bilir? Eski Yeni
https://open.spotify.com/track/7yO3mhpAt99n60tK9VkXLf?si=LFgPDDLbTsuqTDpf-4L2oA&utm_source=copy-link
7 Aralık 2020 Pazartesi
Hissetmek Güzeldi
Tanışıklığımız Türkçe'nin en kısa cümlesi kadar olmasaydı.
Sana şiirler yazmak isterdim.
Merhabamız bir sigara dumanında kaybolmasıydı.
Sana aşık olmak isterdim.
5 Mayıs 2020 Salı
Ben Geldim
Her birinizin içinde varım. Aldığınız derin bir nefeste, kül tablasında unuttuğunuz sigarada, hızlı tedirgin adımlarınızda ben varım. Rakı masasında tanıdık bir notadayım, en olmadık anda.
Vuslatınızdayım. Hasretinizdeyim.
Yaklaştın mı bana? Anladın mı kim olduğumu? Baktın mı aynaya biraz daha yakından? Biraz daha kopya vereyim sana, seni severim.
"Bu son olacak!" dediğin olamayan her sonun bitiş çizgisinde bekledim seni. Nasıl unutursun yahu? Mış gibi yapmayı bırak artık.
Şah damarından daha yakınım sana. Tanrının aklından çıktığı, belki de hiç olmadığı yerlere dahi beni sürükledin. Ellerini semaya açtığında da ben vardım yanında. Hayatın cilvesi işte, dost olmak böyle bir şey neylersin.
Gerçekten hatırladığında beni mutlu olacak mısın bilmiyorum. Kimin umrunda! Ben seni tanıdığıma memnunum. Zaten bu son ziyaretim. Işte buna gülerim. Mezarında bile bırakmayacağım yakanı. Çünkü dostlar böyle günler içindir. Kara günler. Neyse biraz daha hatıralardan bahsedeyim sana.
En kötü ve en eski alışkanlığınım bir türlü kurtulamadığın. Fazla kiloların belki benden daha kötüdür ama konumuz o değil.
Her savaşın benimle başladı ve bitti. Her kapıyı vurup çıktığında süklüm püklüm gelip kıvrıldın yanıma. Çoğunlukla sarhoştun ama bilincin açıktı. Sahi hiç mi sürtmedi burnun?
Yaptığın plânların, rutinlerin, alışkanlıkların hep beni uzak tutmak içindi ama ben o bir anlık heveslerinden beslendim. Pişmanlıklarınla büyüdüm.
Anlamadın mı hala ahmak! Ben senim. Aynada gördüğün sadece etle kemiğin. Ruhun benim. Yalnızlığından bile kurtulabildin zaman zaman fakat benden, asıl olan kendinden kurtulamadın. Ne duruyorsun? Al o neşteri eline ve vur bileğine etine dikine ancak öyle kurtulacaksın sesimden. Aç kapıyı benim umutsuzluğun. Bu son kapıyı çalışım. Hadi ölelim.
31 Ekim 2015 Cumartesi
..
Hayatına girse de girmese de kusursuzluğu karşısında etkilenmemek mümkün değildir
25 Ekim 2015 Pazar
Bazen
Yalnızlık karanlık gibi çöker bazen.
İyidir inanilanin aksine orter hissettiklerini karanlık.
Hep yalnız olacaksın diye kandırma kendini.
Biri bir zaman gelir. Kalır. Durur. Susar. Gider mi? Bilinmez.