1 Ağustos 2012 Çarşamba
Çamaşır ( Çok defa söylersen anlamsızlaşıyor )
Nasıl uyandığımı hatırlamıyorum. Aynı yataktayım. Aynı vücudun ve aynı fikirlerin sahibiyim. Uzun zamandır bekliyorum. Çok uzun zaman. Yazdıklarının hiçbirini beğenmeden, kendime sahip çıkmadan geçirdiğim zamanların içindeyim. Kalkıyorum sıradan bir gün yaşayabilmek için standart efordan biraz daha fazlasını sarf etmem gerekiyor. Hiç olmamış gibi davranmam. Hiç düşünmemiş olmam gerekiyor, çamaşırlarımı yıkayabilmek için. Fazla sıcak yine, en azında bunu hissedebiliyorum. Biraz soğuk su. Bir sigara. Sevdiğim birkaç söz, güzel dudaklardan dökülüyor. Hiç kurmadığım cümleleri kurabilmeyi hayal ediyorum, uzun zaman önce yapabildiğim bir şey olduğunu hatırlıyorum. Şimdi kırıntısı kalmamış içimde. Alıp götürdü sanki biriler bu hisleri. Soğuk bir duş, dışarıdayım. Bir sigara daha. Eskiden yürürken düşünebilirdim. Şimdi sadece karanlıkta ve soğukta düşünebiliyorum. O talihsiz kazadan sonra düşünebilmeyi, sevebilmeyi riskli bir ameliyatla aldılar. O günden beri diğerleri gibiyim. Birkaç terapiden sonra gündelik işlerimi yapabileceğim kadar iyileştirdiler beni. Bir de bu sayfaları verdiler. Sırf eskileri hatırlayarak birkaç cümle kurabileyim diye. Bunları düşünürken bir yerlere geliyorum. Sohbet birkaç arkadaş. Arkadaşlığımızdan dolayı kurduğum cümlelerim o kadar belli olmasa belki daha samimi olacaktık. Çoğu zaman kurduğum cümlelerden sonra, uzunca sessizlikler olur. Hala arkadaşlıkların dahi nasıl kurulduğunu hatırlamış değilim. Suskunluğumda bu ameliyatlar sırasında kayboldu sanırım. Daha az düşün, daha fazla konuş. Biraz spor. Vücudumu yorarsam, belki gece biraz düşünebiliyorum. Daha az oku, daha fazla yorum yap. Hiçbir şey bilmediğimi düşünüyorum artık. Eskiden olsa kendimi kaybederdim bu düşünceyle, şimdi üstünde durmuyorum. Tekrar ev. Birkaç cümle gün içersinde yine gülümsetiyor. Keşke onu çok sevebilsem diyorum kendime. Bunun üstüne mesai harcamalıyım. Artık insanları sevebilmek için kendimi zorlamam gerekiyor. Hissederek kolayca yapabildiğim her şeyi, onlar olmadan gündelik hayatta yapmak o kadar zor ki. Yine dışardayım. Bir sigara daha. Artık düşünebilmek için başvurduğum kafein kalp ritmimi bozduğu için az kullanabiliyorum. Sanki tüm dünya bir oldu ben düşünemeyim diye elinden geleni yapıyor. Kahve, birkaç sigara, beylik laflar. Dönüyorum eve. Yine hiçbir şey yaşamadan, yolda yürürken birilerinin cüzdan gibi düşürdüğü fikirleri toplayamadan dönüyorum. Evimdeyim, hiç olmayan evimde. Yatağa doğru yürüyorum. Aklıma binlerce şey gelirdi uyumadan, şimdi tek düşündüğüm; ' Makinada çamaşırlar ıslak kaldı.'
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder